Hayat Gittikçe Karmaşıklaşıyor

Baylar ve Bayanlar! Memleketin hali perişan. Büyük ekonomik kriz ve Irak'la Afganistan'da süren savaşlar belki de onlarca yıldır karşılaştığımız en büyük sorunları oluşturuyor;

Ve bu sorunların çözümü inanılmaz ölçüde karmaşık. Sözünü ettiğimiz bilmeceleri anlamaya çalışmak, evimizde inşa etmeye başladığımız bir şeyin zamanla anlayamadığımız bir âlete dönüşmesine benziyor. Bu âletin bir kullanım kılavuzu yok mu? Fişi çekilebilir mi? Yakıtı nereden aldığını bulabilirsek onu enerjisiz bırakıp kendi kendine durmasını umabilir miyiz? Ordunun Afganistan savaşı hakkındaki Power- Point slayt sunumuna bir göz atalım. Amerikan askeri stratejisinin karmaşıklığını dile getirmeyi amaçlayan ASİLER ve KOALİSYON KAPASİTESİ ve ÖNCELİKLER gibi sözcükler, onların çevresinde uçuşan oklar ve çapraz çizgiler... Yani tam bir labirent. Afganistan'daki Amerikan kuvvetlerinin başında bulunan General Stanley A. McChrystal, "Bu sunumu anladığımız gün savaşı kazandık demektir" diyor.

02segal_CA0-popup[1]
Bu arada, ekonomik çöküşümüze neden olan mali enstrümanları daha iyi anlamaya başladık. Artık biliyoruz ki, havalı bir sözcük olarak "egzotik" sıfatı yetmiyor. Sentetik olarak üretilmiş teminatlı borç yükümlülükleri kasten anlaşılmaz hale getiriliyor ve şeffaflığı en aza indirmeyi amaçlıyor. Güya risk değerlendirmesinde uzman olan A.I.G. gibi bir sigorta şirketi zaten bu ölümcül muammanın kurbanı olmuş ve batmamak için devletten 85 milyar dolar borç alması gerekmişti. Sağlık reformuyla ilgili tartışmanın nasıl bir kar maşıklık yarışına dönüştüğünü sezmişsinizdir. Meksika Körfezi'ndeki dev petrol sızıntısı bile öyle tuhaf bir hal aldı ki, kirliliğin dört bir yana dağılması karşısında yapabileceğiniz en iyi şey, bir yetkilinin olanları anlamasını ummak. Kom pleks veya girift denince eskiden ilerleme anlaşılırdı. Girift olmak, yeni bir cihazın heyecanını veya teknolojideki bir gelişmeyi ifade ederdi. Peki şimdi? Şimdi çağımızın en pahalı ve inatçı sorunları bu sözcükle açıklanıyor. Pençeleri uzayıp mobilyaları kemirmeye başlayan evcil bir hayvana benziyor karmaşıklığın durumu. Geçen yıl bu meseleyi derinlemesine inceleyen İngiliz dergisi New Scientist'teki bir makalenin başlığı, "Sonumuz Mu Geliyor?" idi. (Sonuç: belki.) Bu konuda epey kıyamet senaryosu var. Utah Üniversitesi'nden Antropolog Joseph Tainter'ın "Girift Toplumların Çöküşü" (The Collapse of Complex Societies) adlı kitabında bunun izini bulabilirsiniz. Tainter kitapta, Roma İmparatorluğu dâhil, üç eski medeniyeti inceliyor ve giriftliğin onları nasıl iflasa ve felakete sürüklediğini açıklıyor. Peki, yazar ABD'nin karşı karşıya kaldığı sorunların karmaşıklığına bakınca bir felaket görüyor mu? Belki. Tainter, kendisiyle yapılan bir röportajda, "Karmaşıklık size sezdirmeden sokulur" diyor. "Türlü yollarla gelişip serpilir. Ve bunların hepsi o an makul görünür. Afganistan'a girdiğimiz zaman bu bize makul görünmüştü.

complex_circular_vectors[1]

Roma imparatorlarının yaptıkları şeyler, içinde bulundukları şartlara göre geliştirdikleri makul cevaplardı. Onları yorup bitiren şey, yapılanların toplam etkisiydi." Tainter sadeliğin nostaljik cazibesini pazarlamaya çalışmıyor. Akıllı bir hareket, çünkü buna kanacak fazla kimse yok. Televizyonların uzaktan kumandasına bulaşmadığı sürece insanların çoğu kompleks olana olumlu bakar. En azından anlaşılması güç fikirler ve eşyalarla ilgili olarak. Bunun bir sebebi, kompleks ürünlerin keskin ve etkileyici zekâlardan çıktığına inanmamız. Bir başka sebebi de, kompleks ile ilerlemeyi eşanlamlı saymamız. Neredeyse her meslek son yıllarda daha girift hale geldi. Texas A&M Üniversitesi'nden Muhasebe Profesörü Gary Giroux'nun örneğini vermek gerekirse, yeminli mali müşavirlerin öğrenmesi gereken bilgi ve kuralların hacminde adeta bir patlama yaşandı. Muhasebe dünyasının kutsal kitabı uğursuzluğunu gizlercesine, "Orijinal Bildiriler" adını taşıyor. Ve bu eser birkaç yıl önceki en sıkletli haliyle kabaca 10 bin sayfaydı. Giroux, 100 yıl önce muhasebe kurslarının bile olmadığını belirtiyor. Çünkü o zamanın muhasebecileri, içeriden bir hile yapılmasını önlemek için şirketlerdeki girdi-çıktıları kontrol eden insanlarmış sadece. Giroux, "1913'e kadar gelir vergisi diye bir şey yoktu" diyor ve ekliyor, "1930'lardaki Yeni Düzen'den önce Sermaye Piyasası Kurumu da yoktu." Bu da bizi sorunun en can sıkıcı yerine getiriyor. Çünkü giriftlik meselesi hayatımızı kolaylaştırmak yerine zorlaştırıyor.

02segal_CA0-2-articleLarge[1]

Ontario'daki Schulich İşletme Fakültesi'nden Profesör Brenda Zimmerman, girift ve karmaşık arasında bir ayrım yapmamız gerektiğini belirtiyor. Onun dediğine göre aya roket göndermek girifttir, çünkü ayrıntılı modeller, matematik hesapları, incelikle işlenmiş ve uzmanca yazılmış birçok donanım ve yazılım ister. Çocuk yetiştirmekse karmaşıktır. Müthiş zor bir şeydir. Hesap ve modeller burada işe yaramaz. "Batılı toplumlardaki giriftlikten büyüleniyoruz" diyor Zimmerman. "Önünde saygıyla eğiliyoruz ve görevimiz olan basit soruları sormaktan kaçınıyoruz. Karmaşık bir konuyla karşılaştığımız zaman ise soru sormaya başlıyoruz" diyor. Oysa kompleks olanın iyi niyeti alt etmek gibi bir özelliği var. Yeni bir basitlik çağına özlem duymak anlamsız. Ve bu arada elimizden gelen tek şey, önerilen çözümlerin işe yarayacak kadar karmaşık olmasını ummak.

nytlogo153x23%5B1%5D%5B4%5D[1]

0 comments:

Post a Comment