ABD'nin Bağışları Yahudi Yerleşimlere Gidiyor

Yahudi yerleşimcilere ABD'den yapılan yardımlar

HAR BRAÇA, Batı Şeria - Amerikan yardım kurumları, vergiden muaf bağışlarla Yahudilerin İsrail işgali altındaki bölgelerde kalıcı olarak yerleşmesine yardım ediyor. Böylece, Ortadoğu'daki barışın ön şartı olarak görülen bir Filistin devletinin kuruluşu etkin biçimde engelleniyor. Sonuçta ortaya şaşırtıcı bir durum çıkıyor. ABD hükümeti 40 yıldır süren Yahudi yerleşimi inşaatlarını durdurup Batı Şeria'da bir Filistin devletinin kuruluşunu sağlamaya çalışıyor. ABD hazinesi ise, yerleşimlere yapılan bağışlara vergi indirimi getirip bunların inşasına katkıda bulunuyor. The New York Times'ın ABD ve İsrail devlet arşivlerinde yaptığı araştırmada, en az 40 Amerikan yardım kurumunun, son 10 yılda Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşimlerine 200 milyon dolardan fazla para topladığı belirlendi. Bu bağışlar vergiden düşülebiliyor. Yardımlar okul, sinagog, dinlenme merkezleri gibi yerlere yapılan meşru harcamalara gitmiş. Ancak yasal açıdan daha tartışmalı olan şeyler de alınmış: Ev, bekçi köpeği, kurşun yeleği, tüfek dürbünü ve uzak yerleşimleri korumak için çeşitli araçlar. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, isimlerinin açıklanmaması şartıyla bilgi veriyor. Kıdemli bir yetkili, "Bu, yürüttüğümüz çabalara yardımcı olmayan bir sorun" diyor. Yerleşimlerle ilgili tartışmalar şiddetleniyor. Konu Obama ile İsrail başbakanı Netanyahu'nun 8 Temmuzda Washington'da yaptığı görüşmede, gündemin üst sıralarındaydı. Obama barışa engel olarak gördüğü yerleşimlerle özel olarak ilgileniyor. Başkan, Ortadoğu'daki iki devletli bir çözümün, Müslümanların Batı'ya duyduğu öfkeyi yatıştırmak için hayati öneme sahip olduğunu söylüyor. Netanyahu ABD'nin baskısıyla, barış görüşmelerini sürdürmek için yeni inşaatları geçici olarak dondurdu. İnşaatların dondurulması ve barış görüşmeleri, yerleşimcilerin amacını ve bunu gerçekleştirmek için para toplamalarını daha ciddi bir konu haline getirdi. Dış politika hedeflerini desteklemek amacıyla yardım kurumlarını kullanmak, ne yeni ne de benzersiz bir fikir. ABD'liler Filistin yanlısı gruplara yaptıkları bağışlar için de vergi muafiyeti alıyor. Ama yerleşimler konusunun barış görüşmelerindeki önemi nedeniyle, yerleşimcilere yapılan bağışlar konusu daha önemli. Ayrıca Washington, İsrail'in ABD yardımlarını yerleşimler için kullanmasına ısrarla karşı çıkıyor. Bağışlara sağlanan vergi istisnaları, ABD hükümetince pek tartışılmıyor ve denetlenmiyor. ABD Gelir İdaresi, Batı Şeria'daki yerleşimlere yapılan bağışlarla ilgili açıklama yapmak istemedi. 2001- 2005 arasında ABD'nin İsrail Büyükelçisi olan Daniel C. Kurtzer, konunun siyasi açıdan hassas olduğunu belirtip "Bu bizi sinirlendirdi" diyor. Filistinli yetkililer vergi muafiyetine çok kızıyor. Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat, "Yerleşimler uluslararası hukukun ihlali. Ama iki devletli bir çözümü desteklediği varsayılan ABD, yerleşimlere yapılan bağışlara vergi muafiyeti getiriyor" diyor. Bağışların çoğu, İsrail sınırı yakınında bulunan ve herhangi bir barış anlaşmasında muhtemelen İsrail'e verilecek olan büyük ve köklü yerleşimlere gidiyor. Bu bağışlar, fanatik yerleşimcilerin kurduğu uzak yerleşimlere yapılan bağışlara kıyasla daha az endişe yaratıyor. Cüzi bağışlar bile bu tip yerleşimlerin kalıcı olmasına yardım ediyor. Yerleşimcileri destekleyen kurumlara bağış yapanlar, hastaneler kralı Doktor Irving I. Moskowitz gibi zenginlerden, Brooklyn'deki koşer pizza müzayedesine teklif verenlere veya Long Island'daki bir bodrum katında yapılan İncil toplantısına katılan Hıristiyan muhafazakârlara kadar çok değişik ABD'liler. Yerleşimleri destekleyen çeşitli ABD'lilerin yolu, Har Braça'da kesişiyor. Moskowitz ailesi "yeşiva"nın (din okulu) ana binasını yaptırmış. Yakındaki şarap imalathanesi, budama ve hasat için çok sayıda gönüllü getiren Tennessee merkezli HaYovel kilisesince yaptırılmış. Buranın sahibi Nir Lavi, arazilerinin devletçe tanındığını söylüyor. Ama komşu Filistin köyü Irak Burin'deki yetkililer, bağın bir kısmının köy sakinlerinden parça parça gasp edilen topraklara kurulduğunu belirtiyor. Bölgede bu tip anlaşmazlıklar da, Şubat ayında yaşanan bir olayla ilgili olarak yapılan türden farklı açıklamalar da normal. Bu olayda HaYovel'in lideri Tommy Waller ve gönüllüleri, 17 yaşındaki Filistinli bir çobanın saldırısına uğradıklarını söylemişlerdi. Çoban bacağından vurulmuştu. Çoban Amid Kadus, kavgayı bağ yakınındaki köy arazisinde koyunlarını otlatırken kendisine taş atan yerleşimcilerin başlattığını söyledi. O ve arkadaşları taş atarak karşılık verince, güvenlik görevlisi onu bacağının arkasından vurmuş. İki gönüllünün yaralanmasına rağmen grubun çalışmaya devam ettiğini belirten Waller, "Çalışmalarımıza katılanlar, İncilin gerçek olduğuna inanan ve Tanrının vaatlerine katılmak isteyen insanlar. İsrail'in tekrar kurulmasının, bu vaadin bir parçası olduğuna inanıyoruz" diyor.

0 comments:

Post a Comment