Ablukayı Tünellerle Kırıyorlar

Gazze ablukası Hamas'ı zayıflatmak yerine güçlendirdi.

İsrail' in Gazze'ye uyguladığı ablukayı düşünmeye uygun yerlerden birisi, kaçakçıların Mısır sınırının altına kazdıkları 250 metrelik bir tünel. Tahtalarla güçlendirilmiş, iyi havalandırılan ve iyi ışıklandırılan tünel, kaçak malları el arabasıyla taşıyacak kadar geniş. Ancak tünelde işler makineyle yapılıyor. Mısır tarafındaki bir ekip, tekerlekli sedyeyi toplam bir ton ağırlığındaki çimento torbalarıyla doldurduktan sonra, elektrikli bir yük vinci yükü kablo ile tünel boyunca çekip Gazze tarafına getiriyor. Bir başka ekip de, Gazze'ye taşınacak torbaları bir kamyona yüklüyor. Tünel günün her saati çalışıyor. Çevrede diğer tünellerin girişleri görünüyor. İçinden araba geçecek kadar büyük olan tünellerden getirilen araçlar, Gazze'deki bayilerde satılıyor. Tüneller üstünkörü biçimde saklanmış. Amerikalı bir gazetecinin etrafta dolaşmasına da hiç kimse itiraz etmedi. Bir tünel sahibi bana, "Sanırım 800 ile 900 arası tünel var. Her tünelde yaklaşık 30 kişi çalışıyor" dedi. İsrail'in ablukayı hafif letme planlarından çok korkan tünel sahipleri, siparişlerde büyük düşüşler yaşadıklarını söyleyerek şikâyet ediyor. Çok sayıdaki tünelde şu sıralar işler mecburen durmuş. Bu tünelleri İsrailli ve Amerikalı yetkililerin de görmesini isterdim. Böylece Hamas'ı zayıflatmak bir yana muhtemelen güçlendiren Gazze ablukasının ne kadar ters sonuçlar doğurduğunu anlarlardı. İsrail'in ablukayı ne kadar gevşeteceği henüz belirsiz olsa da, buradaki gözlemlerim sonucunda İsrail'in ablukayı tümden kaldırması gerektiğine ikna oldum. Gazze'ye yaptığım ziyarette, İsrail'in Gazze'de büyük çaplı bir insani krizin yaşanmadığına dair iddiasının doğruluğuna hiç ummadığım şekilde ikna oldum. Tüneller İsrail ablukasını o kadar etkisiz kılıyor ki, dükkânlar malla dolu. Günlük hayat iki yıl önceki son ziyaretimde gördüğüme kıyasla çok daha kolaylaşmış. Bu durumda İsrailli liderlerin, açık denizde gemilere el koyup dokuz canı ve ülkelerinin itibarını heba etmesi özellikle aptalca bir hareket. Gazze'ye yardım filosunun getirdiği mallar, belki de tünellerden bir saatte geçen mal miktarından daha azdı. Ablukanın bir başka maliyeti de, Hamas'a karşı denge sağlayabilecek bir gücü, Gazze'deki iş dünyasını, zayıflatması. Konfeksiyon imalatçısı Fuad Oada, "İş adamlarının artık bir etkisi kalmadı" diye hayıflanıyor. Oada 3 yıl önce abluka başladığı sırada yanında çalışan 40 işçiden 39'unu işten çıkarmış. Bu tanıdık bir hikâye. Gazzeli Ekonomist Ömer Şaban'a göre, yaklaşık 4 bin işyeri kapanmış. Şaban, ılımlı ve barışçı davranmayı savunan ve İsrail'le yakın ilişkilere sahip olan iş dünyasının neredeyse tamamen çöktüğünü söylüyor. Şaban, işadamlarının toplumdaki yerini, istikrarsızlıktan fayda sağlayan ve barış ihtimali belirdiğinde İsrail'e füze atmayı düşünebilecek olan tünel sahiplerinin aldığını belirtiyor. Gazze'nin en başarılı kapitalistlerinden birisi olan Muhammed Telbani'nin bisküvi, kraker ve dondurma üreten ve giderek büyüyen fabrikasında, eskiden 350 işçi tam gün çalışıyordu. Fabrikada Gazze, Batı Şeria ve İsrail'in bazı bölgelerine yönelik üretim yapılıyor. Şimdi fabrikanın çoğu kısmı karanlık ve işçiler ayda sadece bir hafta çalışıyor. Telbani, "Ben Hamas değilim. Ben herkesle yaşamak ve para kazanmak istiyorum. Sadece çalışmayı düşünen 350 işçim var" diyor. Fabrika sahiplerinin sorunu, İsrail'in hammaddeleri bölgeye sokmaması ve ihracat izni vermemesi. Her şeyi tünellerden getirmek fahiş ölçüde pahalı bir çözüm. Tüneller aracılığıyla ihracat yapmak da mantıklı değil. Bu yüzden fabrikalar kapanıyor. Telbani, "İnsanlar işlerini kaybedince, İsrail'den daha da nefret ediyorlar. Hamas'ı değil İsrail'i suçluyorlar" diyor. Gazze'deki durumu izleyen İsrailli insan hakları örgütü Gisha'nın Başkanı Sari Bashi, ablukanın muhtemelen Hamas'ı güçlendirdiğini belirtiyor. Bunun bir nedeni, Hamas'ın tünellerden getirilen mallardan vergi alması. Bir diğer nedeni de şirketlerin kapanmasıyla birlikte tünellerin önemli bir iş ve gelir kaynağına dönüşmesi. Bashi'ye göre, ablukanın hafifletilmesiyle birlikte şirketlere hammadde getirme ve nihai mamulleri ihraç etme izni verilmesi çok önemli. Aksi halde ablukanın "ılımlıları öldürmeye" devam edeceğini belirtiyor. Çavuş Gilad Şalit'in kaçırılıp alıkonulmasıyla (ve Hamas'ın Kızıl Haç'a Şalit'i ziyaret izni vermeyi reddetmesiyle) daha da karmaşıklaşan Gazze sorununun çözümü inanılmaz zor. Ancak abluka Gazzelileri o kadar kızdırmış ki, Çavuş Şalit de dâhil olmak üzere İsrail'le ilgili herhangi bir şeye zarar verme şansını zevkle karşılıyorlar. Mevcut politika tamamen başarısız olduğuna ve hatta muhtemelen Hamas'ı güçlendirerek geri teptiğine göre, her şeye yeninde başlamalıyız. Gazze ablukasını sadece hafifletmenin değil, tamamen kaldırmanın zamanı geldi.

NICHOLAS D. KRISTOF

0 comments:

Post a Comment